Ağrı hissi ve ‘ağrı çekmek’ vücudumuzun en önemli ve en etkili savunma sistemidir. Ağrı hissimiz olmadığını hayal edelim: çay içerken parmaklarımız yanar anlamayız; merdivenden düşüp bacak kemiğimiz kırılır ama ağrı hissetmeden yürümeye devam ederiz. Dişimizin ağrısını hissetmeyiz ve bütün çenemiz iltihaplanır dişsiz kalırız. Bütün bu hayali durumlar ağrının ne kadar önemli bir haberci olduğunu gösterir.

Ancak bazı ağrılar vardır ki sürekli olarak ‘ağrı var, ağrı var’ diye haber verir ve sürekli olarak vücudumuzu savunma halinde tutar. Artık bu ağrı sinyalleri vücudumuz için yararlı değil zararlı olmaya başlamıştır. Buna en güzel örnek uzun zaman (bazen yıllarca) devam eden ve yaşamımızı çok kısıtlayan bel ve boyun ağrılarıdır. Bu durumda artık ağrılar haber verici değildir. Zaten başta haber vermiş ve görevini yerine getirmiştir. Ancak hiç kesilmeden devam etmesi (yani kronik ağrı dediğimiz durum) artık tedavi edilmesi gereken bir sağlık sorunudur. İşte tam bu noktada Ağrı Tedavisi konusunda uzmanlaşmış olan doktorlara ihtiyacımız vardır.

Çok sayıda ve birbirinden çok farklı ağrı türleri vardır. Bazı ağrılar sinir sıkışması sonucu ortaya çıkarken bazıları da sinir telinin kendisinden kaynaklanır (nöropatik ağrı).

Ağrı Tedavisi Bölümü olarak en sık karşılaştığımız ağrı türü bel ve boyun kaynaklı ağrılardır. Her 10 kişiden 8-9 kişi bu tür ağrılara sahiptir. Uzun süren ve günlük yaşam kalitesini düşüren bel ve boyun ağrıları (yüksek tansiyon, grip ve aşırı kilo alımı gibi hatta bunlardan daha fazla) günümüzün en önemli sağlık sorunlarından biridir.

Bel ve boyun bölgesindeki ağrı kaynakları:

• Fıtık kaynaklı (Disk Hernileri veya çok garip ve korkutma amaçlı tanımlaması ile ‘patlamış fıtık’): Omurgamızın 2 kemiği arasındaki yastığın (disk) dışarı doğru taşarak sinir sıkışmasına yol açması halidir. Bu durumda ağrılar kol veya bacak boyunca adeta bir kablo veya şerit gibi yayılır.
• Omurga eklemleri kaynaklı (Faset eklemler): Omurgamızı oluşturan kemiklerin arka kısımlarında sağ ve sol tarafta yer alan eklemlerdir. Bunlar yıpranıp ağrı kaynağı haline geldiğinde belimiz, sırtımız veya boynumuz-ensemiz ağrıyacaktır.
• Diskler: Omurga kemiklerimiz arasındaki yastıklar olan diskler de bozulup ağrı üretebilirler. Bu durumda bel veya boyun ağrıları oluşacaktır.

Görüldüğü gibi bel, sırt ve boyun omurlarımızda birbirinden çok farklı ancak yerleri birbirine çok yakın ağrı kaynakları vardır. Bu nedenle doğru tanı ve ardından doğru tedavi büyük önem taşımaktadır. Ne yazık ki bu ağrıların hepsi ‘fıtık’ olarak tanımlanmakta ve çok büyük oranda ameliyat ile tedavi edilmeye çalışılmaktadır.

Ağrıların tanı ve tedavisinde 25 yılı aşan tecrübemizle, hastalarımıza doğru ve etkin tedavi yöntemleri uygulamaktayız. Her hastanın ağrı kaynağı ve seçilmesi gereken tedavi yöntemleri birbirinden farklıdır. Bir ağrı tedavisi merkezinin başarısı, uygulayabildiği tedavi yöntemlerinin çok çeşitli olmasına ve bunları doğru olarak uygulayabilmesine bağlıdır.

Bu ağrıların yanında, sık olarak karşılaşılan ve sık olarak takip ve tedavisini yaptığımız ağrı türlerini yandaki listede bulabilirsiniz.